17 Ağustos'u birkaç ruhsal tramva sıyrığı ve yeni paranoya mercii olarak algılamış, iki gün sonra yine kişisel ergen depresyonuma devam etmiştim. 17 ağustos'ta ben izleyiciydim. Seneler sonra aklımda kalan ATV Haber'de bir kızın günlüğünün enkaz altında bulunduğuydu. Şu an izliyorsa ne kötü hissediyordur diye düşünmüştüm, hoşlandığı çocuk afişe oldu gibi lise dayatmaları ile örümcekleşen beynimle. aradan yıllar geçti. buradaki gibi bir cümlede geçmedi tabi, üniversite sınav hazırlıkları, NLP uzmanları fasa fiso. üniversiteye adımımı attım. üniversitede klasik adapte dönemi, bir anda özgürlüğün ve flörtün verdiği saçma kırpınışlar falan buraları geçiyorum. bir kızla tanıştım. oldu arkadaşım. bir gün ona kalmaya gittim. bana gizli saklı mektuplarını gösterdi, eski erkek arkadaşlarını ve artık görüşmediği kız arkadaşlarının vesikalık fotoğraflarını içeren küçük vesikalık albümünü. bir de bir haber izletti. eskiden kalma. ATV haberde günlüğü yayınlanmıştı, göçük altından iyi ki kendi çıkmış, ama günlüğünü orada bırakmıştı. haberde hoşlandığı çocuk afişe olmuştu, ama o bunu hiç takmamıştı. ben izlerken o oyuncuydu, oyundaki tüm dramaya rağmen çok kendiydi, çok gerçekti ve çok güzeldi.

onu o haberi izlediğimden beri çok seviyorum,
onu özellikle bugün on kat daha çok seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder