seni sevmiyorum

seni kültablasında tam sönmemiş izmarit kokusundan bile daha çok sevmiyorum. seni trafikte çöp arabasının arkasına takılmaktan bile daha çok sevmiyorum. seni çok önemli bir toplantının ortasında burnumun akmaya başlamasından bile daha çok sevmiyorum. seni çalışmayan misafir tuvaleti sifonundan bile çok sevmiyorum. seni gözümde çıkan arpacıktan, dudağımda çıkan aftan bile çok sevmiyorum. seni dibi tutmuş tavanın altındaki siyah tabakayı çıkarmaktan bile çok sevmiyorum. seni öğrenci evimde çatal bıçakların hepsi pis olduğunda kepçe ile yediğim makarnadan bile çok sevmiyorum. seni beş dakika ertelediğim alarmın bana bir saniye gelmesinden bile çok sevmiyorum. seni şeytan tırnağımdan bile çok sevmiyorum.

seni sevmiyorum.

hiçbir kitabı, filmi yüzünden yargılamayın.

it is not freud, it's me.

kendini tutma dedi, ama ben kendimi tutmasaydım düşüyordum.