dirseğini masaya çarpmak acıtır ama koku hafızası daha fazla acıtır.

an geçince anı olur.
anın geçmiş zamanıdır anı.
kalbin besin zincirinde en altta durur.
anılar olmasa beslenemez kalp, hep boş kalır.

ideal erkeğin sosyal medya aktivite açılımı

facebook'u vardır. haftada bir bakar. kendine gelen mesajları kontrol eder, başkalarının profiline bakmaz. maksimum 10 dakika geçirir. iki tane profil fotoğrafı vardır. bir tanesi sanatsal diğeri de kendinin tam olarak belli olmadığı blur'lu bir fotoğraftır. sayfasındaki aktivite daha çok birileri ile arkadaş olma aktivitesidir. onları silmeye vakit bile bulamamıştır. tag'li fotoğraflarını sadece kendi görebilir. albüm eklememiştir. relationship status'ü kendinde saklıdır. din kısmına "ramazan pidesi" "losing my religion" gibi kötü espirili şeyler yazmamıştır.

twitter'ı vardır. çok güncellemez. herkese hitap eden şeyler yazma derdinde değildir. kendi ilgi alanı ile ilgili, sadece küçük bir kesimin anlayabileceği şeyler yazar. çok kilit adamları takip eder. RT ettiği kişiler daha önce twitter'da görülmemiş kişilerdir.

friendfeed'i yoktur.

ideal erkek tanımını abartıp, sosyal medya aktivitelerini bile irdeleyen kadınlar şu an yalnızken, bunlara takılmayan kadınlar şu an manitaları ile pazar akşamı filmi ve kahve ikilisinden sebeplenmektedir.

son.

kendime not

bir kadeh şarap iç, bir duyup bin ah işitme.
iki sigara ard arda yak, ama bir dediğini iki etme.
üç derin nefes al, aşka asla üç hak verme.
dört fındık ye,dört gözle sakın bekleme.
beş sigara ard arda mı oldu, beş kardeş geliyor.
altıncı yudumunu da al, altı üstü aşk deme.
yedi kere arasam mı diye kendine sor, yedi şans getirir zannetme.
sekiz kere gözün mü daldı, saat 8:8 ise onun senin düşündüğünü kurma.
dokuz kere dudağını ısır, şu an ne yapıyor diye dokuz doğurma.
on'suz olmuyorsa da, s"on"suza kadar böyle zannetme.