bir aslı, bir siyasetçiye "domuz" dediği için, siyasetçi aslı'yı dava etmiş. yargıç, aslı'yı suçlu bulmuş. aslı: ben bu siyasetçiye domuz diyemeyecek miyim yani artık demiş. yargıç da, öyle demiş. aslı, "peki bir domuza, siyasetçi" diyebilir miyim demiş. yargıç da, tabi ki demiş. aslı bunun üzerine siyasetçiye yaklaşmış, "iyi günler siyasetçi" demiş.

musa elinde tabletler ile sina dağına iner

toplanan kalabalığa seslenir: biri iyi, bir kötü haberim var. iyi haber emirleri ona indirdim, kötü haber zinayı listeden çıkartmaya ikna edemedim.