bittin sen uykusuzluk!

'uyuyamıyor muyum' jeton gibi düşer insanın aklına, dalmak için yurt dışında bir numarayı aramak kadar çok numara çevirmek gerekir. önce yatağa yakın mesafede yapabileceğin numaralardan başlarsın. baş ucunda duran ve bir türlü bitmeyen o kitaptan birkaç sayfa okuma numarası, hayaller ile kendini uyutma numarası, yastığın soğuk yüzünü çevirme numarası. uykusuzluk bu numaraları yemez. ayaklanırsın, tuvalete gitme numarası, süt ısıtıp içme numarası, biraz televizyon izleme numarası. uykusuzluk bu klasik numaralara da alışıktır ve seni hiç yaratıcı bulmaz. çünkü kaçan kovalanır ve sen kaçan uykusuzluğunu kovaladıkça o daha çok kaçmaya devam eder. manitacılık yapar sana. 

uykusuzluğun bu egosunu alt etme yolu ise al herpin'den geçer. yani al kitap, al süt, al yastık değil 'al herpin.' isminin yanına getirdiğim isimlerle ile fillsel kullandığım al helpin, new jersey'de yaşamış bir insomnia hastasıdır. hatta o kadar hastadır ki, evinde yatak yoktur. sadece bir koltukta hayatını geçirmekte; çarşaf değiştirme, bazanın altından yazlık kışlıkları çıkarma gibi dertlerle uğraşmamaktadır. tam on sene gözlerini bile kırpmamış, geceleri koltuğunda oturup güzel güzel gazetesini okumuştur. bunu duyan bilim insanları, koşun garip adam diye al'i incelemeye almış ama sağlığında hiçbir sorun bulamamıştır. ve sıkı durun, al 94 yaşına kadar yaşayıp birçok homosafyen akranını gömmüştür. 

al bizim uykusuzluk ile savaşımızda bir rol modeldir, bir halk kahramanıdır. çünkü uykusuz da insanın yaşayabileceğini ispatlamıştır. yatak odalarına resmi asılası, uykusuz gecelerde göz kırpılasıdır. eğer bu gece uykusuzluk o kibirli havasıyla size gelirse kulağına sadece 'al help'in deyin, bu ismi duyunca sizden kaçarak uzaklaşacaktır.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder