tramvayda dünyanın en tatlı çocuğunu görürsün. arkanda duruyordur. cam yansımasından hatlarına süzersin. aslında görsel bir ilüzyondur senin için. çünkü şimdi vardır ama iki dakika sonra yoktur. gülümsersin. her sabah sana dünyanın en güzel günaydınını söyleyen kare gözlüklü, radyolu simitçiden simit almaya gidersin. dün gece az yemek yediğin için de kendini bol yağlı bir açma ile ödüllendirmeye karar verirsin. "bana bir açma" dersin. arkandan "bana da" sesi duyarsın. kafanı çevirirsin. onu görürsün. oradaki "da" artık senin için bir bağlaçtır. sen, o ve açmalarınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder